Bu kitapta, 16. ve 17. yüzyıllarda İstanbul nüfusu içinde önemli bir yekün teşkil eden Rum, Ermeni, Yahudi gibi gayrimüslimler seyyahların gözünden ve dilinden anlatılıyor.
Avrupalı nazarında Doğu Hristiyanları pek dindar görünmez. Seyyahlar onları hakkında çok fazla kitabı bilgi sahibi olmadıkları inançlarını, atalarından gördükleri şekliyle devam ettirmekte ısrar eden bir topluluk olarak anlatmışlardar.
Seyyahlara göre, dış görünüş itibariyle Türklere en çok benzeyen cemaat olan Ermeniler, Gregoryen Hıristiyan olmalarına rağmen Müslüman olmaya en yatkın insanlar olarak ya da potansiyel Müslüman olarak değerlendirilir. Hatta Rum kadınlarının sokaklarda yüzleri açık gezdiği ifade edilmişken Ermeni kadınlarının tamamen Türk kadınları gibi giyindikleri, üstelik üst sınıftan olanların yüzlerini siyah bir peçe ile örttükleri gözlemlenmiştir.