tr
Selami Yalçın

80 Soruda Allah Hakkında Merak Ettiklerimiz

Beri tahu saya ketika buku ditambahkan
Untuk membaca buku ini unggah file EPUB atau FB2 ke Bookmate. Bagaimana cara mengunggah buku?
  • Orhan Karasumembuat kutipan6 tahun yang lalu
    5. İsra 17/110
    6. Haşr 59/24
    7. Mevdudî, Tefhimu’l-Kur’ân, c. II, s. 121
    8. Taha 20/8
  • Orhan Karasumembuat kutipan6 tahun yang lalu
    kadar büyük ve mükemmel yaratıcı olduğunu rahatlıkla kavrar. Önce kendi bedenimize bakalım. Bizim bedenimiz gibi yeryüzünde altı milyar insan bedeni var. Ancak bizim bedenimiz yerküreyle kıyaslandığında bir nokta kadar bile değildir. Nitekim on bin metre yüksekte uçarken yere baktığımızda insanı görememekteyiz. Güneşle kıyasladığımızda dünyamız okyanustaki bir damla kadardır. Samanyolu galaksisiyle kıyasladığımızda güneş ve uyduları Samanyolunun binde biri kadar bile değildir. Samanyolu ise evrendeki tahmin edilen milyonlarca galaksiden sadece bir tanesidir. Şimdi evrenle kıyasladığımızda insan var mıdır, yok mudur? Ya da insan olsa ne, olmasa ne? Bu insan, Allah’ı bilse ne, inkâr etse ne? İşte insan, cahil insan, nankör insan, haddini bilmez insan! Yine de Allah’ın muhatap kabul ettiği insan! Kendisine değer veren, onu önemseyen Allah’tan, hâlâ da yüz çevirebilen insan! Bakın Rabbimiz ne buyurmaktadır: “Allah’a ortak koşanlara sor: Kendilerini yaratmak mı daha zordur, yoksa Bizim yarattığımız gökleri yaratmak mı? Aslında Biz kendilerini özlü ve yapışkan çamurdan yaratmışızdır.” 3
    NOTLAR
    1 Kamer 54/49-50
    2 Rahman 55/29
  • Orhan Karasumembuat kutipan6 tahun yang lalu
    26

    Allah Âhirette İnsanlarla
    Konuşacak mı?

    Allah herkesin anlayacağı bir şekilde kıyamet gününde kullarına kendi sesiyle seslenecektir. Kimiyle hoş bir şekilde sohbet edecek, ihsan ve iltifatta bulunacak, kimini sorgulayacak, kimini ise azarlayacaktır. Bu gerçeği Rabbimiz Hz. İsa ile mahşer günü yapacağı konuşmayı aktararak şöyle haber vermektedir:
    “Ve işte o zaman Allah, ‘Ey İsa, ey Meryem oğlu!’ dedi: Sen insanlara, ‘Allah’tan başka Tanrılar olarak bana ve anneme kulluk edin’ dedin mi? (İsa) cevap verdi: Sen yücelikte sonsuzsun! (Söylemeye) hakkım olmayan bir şeyi hiç söyleyebilir miyim? Bunu söylemiş olsaydım Sen muhakkak bilirdin! Sen benim içimdeki her şeyi bilirsin, hâlbuki ben Senin Zâtın’da olanı bilemem. Şüphe yok ki, yaratılmış varlıkların idrakini aşan her şeyi tam bilen yalnız Sensin. Ben onlara (söylememi) emrettiğin şeyden başkasını söylemedim: ‘Benim Rabbim ve sizin Rabbiniz (olan) Allah’a kulluk edin’ (dedim). Ve onların arasında yaşadığım sürece yaptıklarına şahitlik ettim: Ama Sen bana ölümü verdikten sonra onların koruyucusu yalnız Sen oldun. Zaten Sen her şeye şahitsin. Şâyet onları azaba çarptırırsan -şüphesiz onlar Senin kullarındır ve eğer onları bağışlarsan- şüphesiz yalnız Sensin kudret sahibi, hikmet sahibi! (Ve Hesap Günü) Allah şöyle diyecektir: ‘Bugün sözlerine sadık olanlar hakikate sadakatlerinin faydasını görecekler; sonsuza kadar kalacakları, içinden ırmaklar akan has bahçeler onların olacak; Allah onlardan çok hoşnuttur ve onlar da Allah’tan çok hoşnutturlar. Bu büyük bir mazhariyettir.” 1
    Peygamberimiz Yüce Allah’ın bütün mü’min kullarıyla konuşacağını haber vererek şöyle buyuruyor: “Kıyamet gününde arasında herhangi bir tercüman (vasıta) veya perde olmaksızın Allah’ın kendisiyle konuşmayacağı hiçbir kimse kalmayacaktır.” 2 Allah kimine de orada yüz vermeyecek, onlarla konuşmayacaktır. Kiminin inkârını, isyanını kendisi sorgularken azgınların, bildiği hâlde haddini aşanların yüzüne bakmayacak, onlara değer vermeyecek ve sorgulamalarını meleklere yaptırarak onlarla konuşmayacaktır. Bu hususta Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Allah’a karşı verdikleri sözü ve yeminlerini az bir bedelle değişenlere gelince, işte onların, ahirette bir payları yoktur. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak, onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı verici bir azap vardır.” 3
    Allah, bu dünyada kurduğu sistem gibi ahiret hayatında da ortak bir dil yaratarak insanlar arasındaki iletişimi sürdürecektir. Bilgisayar teknolojisiyle örnek verirsek her kuluna bir emirle, bir mesajla veya bir ışıkla tek dil yükleyecek ve her kul böylece tek dilden konuşacak ve konuşulanı anlayacaktır. Peygamberimizin “Cennettekilerin dili Arapçadır” 4 haberi buna işaret etmektedir. Bu da Allah için pek kolay bir iştir. Bugün bizler bilgisayar veya cep telefonumuza pek çok dil programını yükleyebilmekte ve bunu bir komutla değiştirebilmekteyiz. Biz Allah’ın bize verdiği akıl ve beyinle bu imkâna kavuşmuşken Allah beynimizin ve aklımızın da yaratıcısıdır. O da bir komut, bir ışık veya emirle o gün bütün insanların konuşma dilini ortak bir lisana dönüştürebilir. Bu işi yapmak da O’na göre çok kolay bulunmaktadır.
    Allah, cennettekilerle de konuşacak, onlarla farklı zamanlarda sohbet edecektir. Onlara selam verecek, iltifat ve övgülerde bulunacak, onlardan razı olduğunu ifade edecek, arzu ve isteklerini soracaktır. Cennette kullarıyla sohbetleri Allah’ın onları selamlamasıyla başlayacaktır. Yüce Allah şöyle haber vermektedir: “O gün cennetlikler, gerçekten nimetler içinde safa sürerler. Onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar. Orada onlar için her çeşit meyve vardır. Bütün arzuları yerine getirilir. Onlara merhametli Rabbi’nden ‘selam’ (huzur ve esenlik sizindir) sözü vardır.” 5
    Evet, Allah onlara seslenecektir. Kızgınlık, öfke içermeyen, iş görme türünden resmiyet taşımayan bir ses tonuyla, selam ve esenlik dileğiyle söze başlayacaktır. İltifat ve ikram dolu bir hitapla seslenecektir. Bu sesleniş karşısında cennettekiler mest olacak, hayranlıkla, can kulağıyla dinlemeye geçecekler. Ne mutlu onlara! Ne mutlu bu hitaba mazhar olanlara! Ya Rabbi, bizi de sohbetine katılanlardan eyle
  • Orhan Karasumembuat kutipan6 tahun yang lalu
    Nur, katı şeylerle beslenemeyecek kadar narindir, şeffaftır, üstündür, yücedir, temizdir. O tertemiz olan yüce ve üstün varlığı, zihnimizin basit ve kıyaslayıcı kirli düşüncelerine bulaştırmayalım. Kusurdan, ihtiyaçtan uzak ve pak olan Rabbimizi insan kadar âciz ve noksan duruma indirgemeyelim
  • Orhan Karasumembuat kutipan6 tahun yang lalu
    4 Kurtubî, el-Camiu li Ahkami’l-Kur’ân, (Muhtasar, eş-Şeyh Muhammed Kerim Racih), Dâru’l-Kitâbi’l-Arabî, Beyrut, 1987, c. V, s. 294.
    5 Gazzalî , İhyau Ulûmi’d-Dîn, Dâru’l-Kalem, Beyrut, c. IV, s. 290
    6 Kıyame, 75/22-3
    7 Yunus, 10/26
    8 Abese, 80/38-39
    9 Kurtubî, a.g.e., c. II, s. 303
    10 el-Münzirî, et-Terğib ve’t-Terhib, Beyrut, 1968, c. IV, s. 557.
fb2epub
Seret dan letakkan file Anda (maksimal 5 sekaligus)