Hemen herkesin en çok arzu ettiği şey “vahdet.” Hem Kur'ân bizi vahdete çağırmıyor mu?
«Ve topluca Allah'ın ipine yapışın, ayrılmayın…”
«Allah ve Rasûlüne itaat edin, birbirinizle çekişmeyin.”
«Muhakkak mü'minler kardeştir. Kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah'tan korkun ki size rahmet etsin.”
Ve Peygamber buyurmuyor mu?
"İman etmedikçe cennete giremezsiniz; birbirinizi sevmedikçe gerçekten iman etmiş sayılmazsınız.”
Bize ne oluyor ki, aynı Allah'a ve aynı Peygamber'e inanan ve aynı Kitabı hayat rehberi olarak seçen kimseler, birbirimizden kopup dağılıyoruz?
Nerede yapıyoruz yanlışı?..
Bu kitap bu yönde yapılmış bir çalışmadır. Sorunun çözümü yolunda bir tekliftir. Daha doğrusu konu etrafında düşünmeye çağırmaktır asıl hedefim. Sorun, bizim başımızda gelişmiyor; bizden kaynaklanıyor. Nasılsak, öyle idare olunacağız ve kendi hakkımızdaki hükmümüzü değiştirmedikçe, Allah da bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecek.
O zaman hakkımızdaki hükmü değiştirmek için vahyî sorumluluklarımızı kuşanalım.
Kardeş olduğumuzun şuuruna varalım…