Hz. Muhammed'in hayatını, haksızlığın ve zulmün karşısında dikilen ve ilahî mesajı tebliğ eden insanın hayatı olarak incelememiz ve anlamamız gerekmektedir. O, bir savaş değil, barış adamı olmasına rağmen tebliğ ile görevli olduğu dini yaşayıp yayarken kendi halkından düşmanlık görmüş, türlü eziyet ve saldırılara maruz kalmış, hicret etmek zorunda kaldığı Medine'de dahi şahsına ve dinine karşı bu saldırılar sürmüştür. Böylece, savaşmaya niyeti olmadığı hâlde, düşmanları tarafından savaşa zorlanmıştı.
Başlangıçta az sayıda sahabi ve yetersiz teçhizatla, müttefik düşman kuvvetlerine karşı son derece büyük bir azim ve gayret ile savaşmış ve onları her cephede yenilgiye uğratmıştır. Rasûlullah[s.a.v] savaş planlarının yapılmasında, icrasında ve tamamlanmasında ve savaş alanındaki stratejik hareket ve taktik manevralarında, eşsiz ve benzersiz bir kabiliyet ve feraset göstermiştir. Kureyşlilerin, Yahudilerin ve Arap kabilelerinin birleşik gücüne karşı bizzat 28 büyük ve küçük sefer düzenlemiş ve hepsini kazanmıştır. Ashabının kumandası altında da 50 sefer düzenlenmiş ve hepsi başarı ile gerçekleştirilmiştir.
Bu kitapta İslâm ve barış, askerî strateji, liderlik, stratejik coğrafya ve gazve sistemi, savaşın temel ilkeleri, güvenlik, Yahudilere karşı izlenen politika, savaş hukuku, siyaseti ve hikmeti ile son olarak Hz. Muhammed[s.a.v]'in askerî lider olarak değerlendirilmesi yer almaktadır.